NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
مُوسَى بْنُ
إِسْمَعِيلَ
حَدَّثَنَا
حَمَّادٌ
أَخْبَرَنَا
مَطَرٌ الْوَرَّاقُ
وَأَحْسَبُهُ
عَنْ
الْحَسَنِ
عَنْ جَابِرِ
بْنِ عَبْدِ
اللَّهِ
قَالَ قَالَ
رَسُولُ
اللَّهِ
صَلَّى اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
لَا أُعْفِيَ مَنْ
قَتَلَ
بَعْدَ
أَخْذِهِ
الدِّيَةَ
Câbir b. Abdillah (r.a)
den (şöyle) dedi(ği rivayet edilmiştir): Rasûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur
"Diyet aldıktan
sonra (katili) öldüren bolluk görmesin."
İzah:
Ahme b. Hanbel. III.
363.
"Bolluk
görmesin" diye terceme ettiğimiz "la u'flye" mâzi machûîdür.
İbnü'l Esir ve Sindi'nin ifâdelerine göre, beddua olarak söylenmiştir;
"malı artmasın, ihtiyaçtan kurtulmasın" manâlarına gelir.
Bazı nüshalarda bu
kelime mütekellim sığası ile: "Lâ iTfî" şeklindedir. Bu durumda manâ;
"Diyet altıktan sonra (katili) öldüreni affetmem" şeklinde olur.
Câhiliyye devrinde
maktulün velisi önce katille diyet karşılığı anlaşır ona güven verir sonra da
fırsat bulunca onu Öldürürdü. İşte fahr-i kâinat efendimiz bu sözüyle böyle bir
davranışı tasvib etmediğini, bunun caiz olmadığını bildirmiş ve bu hükmü
beddua ederek veya bu hareketi yapanı affetmeyeceğini söyleyerek ifâde
etmiştir.
Hadisi Hasenü'l-Basri,
Câbir b. Abdullah'tan duymuş gibi rivayet etmiştir. Oysa Hasen. Câbir b.
Abdullah'tan hadis işitmemiştir. Onun için münkatı'dır.